27 Aralık 2011 Salı

MİNA'NIN MC QUEEN KURABİYELERİ


Tahminimden biraz daha uzun sürdü verdiğimiz ara, ama sonunda buradayım. Ankara dönüşü gelen siperişleri yetiştirmek nerdeyse hiç uyumadım diyebilirim. Şimdi de yılbaşı kurabiyeleri var. Sakın yanlış anlamayın çok severek yapıorum bu işi terapi gibi aslında, sadece açıklama yapmak için anlattım bunları. 

Aslında biraz da Ankara seyahatimizden bahsetmek istiyorum sizlere, hazır çenem açılmışken... Eşimin iki haftalık izni vardı ve biz çok keyifli bir plan yapmıştık aslına bakarsanız, Bolu'ya, Eskişehir'e de uğrayacaktık bol bol gezecek ve dinlenecektik. Ankara'ya giderken kalın kelın kazaklar, botlar koyduk çantamıza ama indiğimizde beklediğimizden daha sıcak olduğunu fark ettik. Bu bizi oldukça memnun etti gerçi ayaz vardı ama buz gibi bir hava da yoktu. Eşimin ailesinde kaldık mümkün olduğu kadar akraba ziyareti yapmaya çalıştık çünkü pasta siparişleri arka arkaya gelmişti. Dolayısıyla bizim 14 günlük Ankara seyahati aniden 7 güne düştü. Neyse ki bu zamansızlığın içinde sevgili Sibel ve eşiyle de görüşebildik kısa da olsa görüşebilmek, sohbet etmek bana çok iyi geldi. Çoook güzel ikramlarla ağırlamıştı arkadaşım bizi hepsi için tekrar çok teşekkür ederim Sibel'ciğim her şey harikaydı. Tekrar ellerine sağlık.Sonunda evimize döndük ben pastalara gömüldüm eşim de bir hafta evde dinlendi, bol bol uyudu.

Gelelim kurabiyelerimize sevgili Burçin'in sitesinde yer alan bir model olan bu kurabiyelerin yanında lezzetli bir de pasta eşlik etti. Kurabiyelerimize eşlik eden pastamızı da bu hafta içerisinde yayınlayacağım. Portakal aromalı kurabiyelerimiz sevgili Mina gibi Şimşek Mc Queen sevenler için oldukça hoş bir sürpriz olacaktır.

10 Aralık 2011 Cumartesi

BELİZ'İN 12 YAŞ PASTASI


Bugün çok akıllı ve bir o kadar da cici bir küçük hanımın doğum günü vardı. Aylar öncesinden pastasının siparişini vermişti, şeklini bile seçmiştik. Sonunda doğum günü tarihi geldi çattı bana da bugün pastasını teslim etmek kaldı. Pastasını gördüğünde Beliz'in boynuma sarışılısını ve beni öpmesi her şeye değerdi.

Beliz'ciğim sana bir ömür boyu mutluluklar dilerim. Yaşamın da pastan kadar cici ve tatlı olsun!!!


Bir haftalığına Ankara'ya gidiyorum. Dönüşümde yoğun bir döne beni bekliyor. Çoook güzel şeyler oluyor, her şeyi zamanı gelince sizlerle paylaşacağım.

Sevgiler...

5 Aralık 2011 Pazartesi

AŞURE


Bundan dokuz gün önceydi yani 27 Kasım, ben internete girdim baktım aşure günü 26 Kasım gibi anladım meğerse Hicri Yılbaşı 26 Kasımmış. Her sene aşuremizi annemle ortaklaşa yaparız, annemi de gaza getirdim 27 Kasım'da biz aşuremizi yaptık dağıttık sonra komşum dedi ki bugün değil ki daha var. Düştü mü içime kurt baktım tekrar internete 5 ARALIK!!! Neyse dedim bu sene kısmet böyleymiş böyle oldu niyetimi hiç bozmadım. Ama bu sabah erkenden kalktım, içim içimi yedi tekrar aşure yaptım.

Aslında ben daha önceki yıllarda aşure yaptığımda fotoğrafladığımı çok iyi hatırlıyorum ancak kaydetmemişim sanırım. Şimdi sizin için özel fotoğraflanmış haliyle aşure tarifine geçiyorum.

Malzemeler:
3,5 litre su
1/2 kg buğday
2 su bardağı haşlanmış kuru fasulye
2 su bardağı haşlanmış nohut
1/2 su bardağı pirinç
200 gr incir
200 gr kayısı
200 gr kuru üzüm
1 çay bardağı mısır (evde varsa kullanıyorum yoksa özellikle almıyorum )
1 elma
1 paket Susam
4-5 tane karanfil
4-5 damla gül suyu ( isteğe bağlı )
2 dilim portakal kabuğu
1 tutam tuz
Şeker ( maalesef burada ölçü veremiyorum çünkü hem damak tadına hem de şekerin markasına göre tat değişiyor.)

Süslemesi için:
Ceviz
Fındık
Badem
Tarçın
Hindistan Cevizi
Nar
Kuş üzümü
Şam Fıstığı

Yapılışı:
  1. Buğdayımızı güzelce ayıklayıp, yıkadıktan sonra sıcak su ile ıslatıyoruz. Buğdayımız şiştikten sonra 3,5 litresu ile buğdayımızı haşlayın, su kaynamaya başlayınca ocağı kapatalım. (Tencerenin kapağını da kapatın ki güzelce yarılsınlar.)
  2. Biz bu arada kayısılarımızı, incirlerimizi doğrayıp sıcak suda bekletmeye başlayalım. Kuru üzümlerimizi de aynı şekilde ayıklayıp yine sıcak suda bekletelim.
  3. Portakal kabuklarını ince ince veya küp şeklinde doğrayalım ve küçük bir tencerede haşlayalım ki acısı çıksın. Karanfilleri de 1 çay bardağı kadar suda kaynatalım, su hemen kaynayınca ocağı kapatalım.
  4. Elmalarımızı da küp küp doğrayalım. Pirincimizi de bol su ile yıkayalım.
  5. Yarılmış olan buğdayımızın altını tekrar açıyoruz. Su kaynamaya başlayınca önce fasulyeyi ekliyoruz ve tekrar kaynamaya başlamasını bekliyoruz. Sonra nohutu ekliyoruz ve yine kaynamaya başlamasını bekliyoruz. Bu arada köpüklenme olursa onları temizliyoruz.
  6. Yukarıdaki malzeme sırasına göre malzemelerimizi teker teker ekliyoruz ama her malzemeden sonra suyun kaynamaya başlamasını bekliyoruz.
  7. En son olarak şekerimizi ekliyoruz böylece yoğunlaşan karışım sulanmış ve tatlanmış oluyor. Yani aşure olmuş oluyor.
  8. Aşurelerimizi kaselere paylaştırdıktan sonra üzerini istediğimiz gibi süsleyip ikram edebiliriz.
NOT: Ben aşure pişerken içine evdeki baharatlardan ve bakliyattan azıcık azıcık ekliyorum evin bereketi artsın diye.

Hepimizin evlerinde bereket ve bolluk olsun!


1 Aralık 2011 Perşembe

AY ÇÖREĞİ

Küçükken sürekli alışveriş yaptığımız bir pastane vardı, ne zaman bir şey almaya gitsem mutlaka ay çöreği de alırdım kardeşimle kendime, büyüdükçe içindekileri öğrendim ve sanki biraz soğudum; gördüğümde canım istese de almaz oldum. Alacaksam da çok kaliteli bir yerden almalıydım.

Geçen gün evde kalan kekleri ne yapsam diye düşünüyordum, truff yapsam eşim yemez, zira çikolatalı şeylerden pek haz etmez kendileri. :)) (Gerçi benim eşim tatlı sevmez evde yapılanlardan bir tane yer o da ayıp olmasın diye,  bu konuda çok dertliyim çooookkk!!!Bu konuyla alakalı uzun mu uzun bir yazı yazasım var ama neyseeeee!!!) Sonra kalan keklerle kurabiyeleri karıştırıp cheesecake mi yapsam diye düşünürken ondan da vazgeçtim. Bir yandan nette gezinirken  ay çöreklerini gördüm evet ya uzun zamandır yememiştim; yapayım evde dursun gelen gidene de ikram ederim hem eşim yemezse de yemez.

Evdeki malzemelerden güzel bir ay çöreği yaptım, belli bir süre sonra ay şeklini vermekten sıkılınca kendilerini kocaman bir rula yapıp, verev kestim. Ohhh ellerime sağlık nefis oldu nefissss!!!

Malzemeler:

Hamuru için:
3 su bardağı un
100 gr tereyağı veya margarin
1/2 su bardağı soğuk süt
1 adet yumurta
1 tatlı kaşığı instant maya
3 yemek kaşığı pudra şekeri
1 tutam tuz

İç harcı  için:
1 su bardağı süt
1 su bardağına yakın toz şeker
2-3 yemek kaşığı kakao
2 tatlı kaşığı tarçın
1 su bardağı kırılmış ceviz ve fındık
1 su bardağı kuru üzüm
7-8 dilim kadar kek

Üzeri için:
1 yumurta sarısı
Dövülmüş fındık
Biraz toz şeker

Öncelikle iç harcımızı hazırlıyoruz; süt, şeker ve kakaoyu ısıtıyoruz. Şeker eriyince tüm malzemeleri karıştırıyoruz. Elimizde birbirine iyice karışmış yapış yapış bir hamur elde ediyoruz.( Macun kıvamında.)
Soğumaya bırakıyoruz.

Hamur için tüm malzemeleri yoğuruyoruz. Elimize yapışmayan bir haur olunca 10 dk kadar dinlendiriyoruz. Dinlenmiş hamurumuzu açıyoruz(mümkün olduğu kadar ince açalım), isterseniz ay şekli vermek için üçgen şeklinde kesip, içini dolduruyoruz, yuvarlayıp kapatıyoruz; sonrasında ay şeklini veriyoruz. İsterseniz de malzemeyi içine koyup rulo şeklinde sıkı sıkı sarıyoruz ve verev kesiyoruz.

Daha sonra üzerilerine yumurta sarısı, fıdık ve toz şekeri ekleyip 170 derece önceden ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.