27 Aralık 2011 Salı

MİNA'NIN MC QUEEN KURABİYELERİ


Tahminimden biraz daha uzun sürdü verdiğimiz ara, ama sonunda buradayım. Ankara dönüşü gelen siperişleri yetiştirmek nerdeyse hiç uyumadım diyebilirim. Şimdi de yılbaşı kurabiyeleri var. Sakın yanlış anlamayın çok severek yapıorum bu işi terapi gibi aslında, sadece açıklama yapmak için anlattım bunları. 

Aslında biraz da Ankara seyahatimizden bahsetmek istiyorum sizlere, hazır çenem açılmışken... Eşimin iki haftalık izni vardı ve biz çok keyifli bir plan yapmıştık aslına bakarsanız, Bolu'ya, Eskişehir'e de uğrayacaktık bol bol gezecek ve dinlenecektik. Ankara'ya giderken kalın kelın kazaklar, botlar koyduk çantamıza ama indiğimizde beklediğimizden daha sıcak olduğunu fark ettik. Bu bizi oldukça memnun etti gerçi ayaz vardı ama buz gibi bir hava da yoktu. Eşimin ailesinde kaldık mümkün olduğu kadar akraba ziyareti yapmaya çalıştık çünkü pasta siparişleri arka arkaya gelmişti. Dolayısıyla bizim 14 günlük Ankara seyahati aniden 7 güne düştü. Neyse ki bu zamansızlığın içinde sevgili Sibel ve eşiyle de görüşebildik kısa da olsa görüşebilmek, sohbet etmek bana çok iyi geldi. Çoook güzel ikramlarla ağırlamıştı arkadaşım bizi hepsi için tekrar çok teşekkür ederim Sibel'ciğim her şey harikaydı. Tekrar ellerine sağlık.Sonunda evimize döndük ben pastalara gömüldüm eşim de bir hafta evde dinlendi, bol bol uyudu.

Gelelim kurabiyelerimize sevgili Burçin'in sitesinde yer alan bir model olan bu kurabiyelerin yanında lezzetli bir de pasta eşlik etti. Kurabiyelerimize eşlik eden pastamızı da bu hafta içerisinde yayınlayacağım. Portakal aromalı kurabiyelerimiz sevgili Mina gibi Şimşek Mc Queen sevenler için oldukça hoş bir sürpriz olacaktır.

10 Aralık 2011 Cumartesi

BELİZ'İN 12 YAŞ PASTASI


Bugün çok akıllı ve bir o kadar da cici bir küçük hanımın doğum günü vardı. Aylar öncesinden pastasının siparişini vermişti, şeklini bile seçmiştik. Sonunda doğum günü tarihi geldi çattı bana da bugün pastasını teslim etmek kaldı. Pastasını gördüğünde Beliz'in boynuma sarışılısını ve beni öpmesi her şeye değerdi.

Beliz'ciğim sana bir ömür boyu mutluluklar dilerim. Yaşamın da pastan kadar cici ve tatlı olsun!!!


Bir haftalığına Ankara'ya gidiyorum. Dönüşümde yoğun bir döne beni bekliyor. Çoook güzel şeyler oluyor, her şeyi zamanı gelince sizlerle paylaşacağım.

Sevgiler...

5 Aralık 2011 Pazartesi

AŞURE


Bundan dokuz gün önceydi yani 27 Kasım, ben internete girdim baktım aşure günü 26 Kasım gibi anladım meğerse Hicri Yılbaşı 26 Kasımmış. Her sene aşuremizi annemle ortaklaşa yaparız, annemi de gaza getirdim 27 Kasım'da biz aşuremizi yaptık dağıttık sonra komşum dedi ki bugün değil ki daha var. Düştü mü içime kurt baktım tekrar internete 5 ARALIK!!! Neyse dedim bu sene kısmet böyleymiş böyle oldu niyetimi hiç bozmadım. Ama bu sabah erkenden kalktım, içim içimi yedi tekrar aşure yaptım.

Aslında ben daha önceki yıllarda aşure yaptığımda fotoğrafladığımı çok iyi hatırlıyorum ancak kaydetmemişim sanırım. Şimdi sizin için özel fotoğraflanmış haliyle aşure tarifine geçiyorum.

Malzemeler:
3,5 litre su
1/2 kg buğday
2 su bardağı haşlanmış kuru fasulye
2 su bardağı haşlanmış nohut
1/2 su bardağı pirinç
200 gr incir
200 gr kayısı
200 gr kuru üzüm
1 çay bardağı mısır (evde varsa kullanıyorum yoksa özellikle almıyorum )
1 elma
1 paket Susam
4-5 tane karanfil
4-5 damla gül suyu ( isteğe bağlı )
2 dilim portakal kabuğu
1 tutam tuz
Şeker ( maalesef burada ölçü veremiyorum çünkü hem damak tadına hem de şekerin markasına göre tat değişiyor.)

Süslemesi için:
Ceviz
Fındık
Badem
Tarçın
Hindistan Cevizi
Nar
Kuş üzümü
Şam Fıstığı

Yapılışı:
  1. Buğdayımızı güzelce ayıklayıp, yıkadıktan sonra sıcak su ile ıslatıyoruz. Buğdayımız şiştikten sonra 3,5 litresu ile buğdayımızı haşlayın, su kaynamaya başlayınca ocağı kapatalım. (Tencerenin kapağını da kapatın ki güzelce yarılsınlar.)
  2. Biz bu arada kayısılarımızı, incirlerimizi doğrayıp sıcak suda bekletmeye başlayalım. Kuru üzümlerimizi de aynı şekilde ayıklayıp yine sıcak suda bekletelim.
  3. Portakal kabuklarını ince ince veya küp şeklinde doğrayalım ve küçük bir tencerede haşlayalım ki acısı çıksın. Karanfilleri de 1 çay bardağı kadar suda kaynatalım, su hemen kaynayınca ocağı kapatalım.
  4. Elmalarımızı da küp küp doğrayalım. Pirincimizi de bol su ile yıkayalım.
  5. Yarılmış olan buğdayımızın altını tekrar açıyoruz. Su kaynamaya başlayınca önce fasulyeyi ekliyoruz ve tekrar kaynamaya başlamasını bekliyoruz. Sonra nohutu ekliyoruz ve yine kaynamaya başlamasını bekliyoruz. Bu arada köpüklenme olursa onları temizliyoruz.
  6. Yukarıdaki malzeme sırasına göre malzemelerimizi teker teker ekliyoruz ama her malzemeden sonra suyun kaynamaya başlamasını bekliyoruz.
  7. En son olarak şekerimizi ekliyoruz böylece yoğunlaşan karışım sulanmış ve tatlanmış oluyor. Yani aşure olmuş oluyor.
  8. Aşurelerimizi kaselere paylaştırdıktan sonra üzerini istediğimiz gibi süsleyip ikram edebiliriz.
NOT: Ben aşure pişerken içine evdeki baharatlardan ve bakliyattan azıcık azıcık ekliyorum evin bereketi artsın diye.

Hepimizin evlerinde bereket ve bolluk olsun!


1 Aralık 2011 Perşembe

AY ÇÖREĞİ

Küçükken sürekli alışveriş yaptığımız bir pastane vardı, ne zaman bir şey almaya gitsem mutlaka ay çöreği de alırdım kardeşimle kendime, büyüdükçe içindekileri öğrendim ve sanki biraz soğudum; gördüğümde canım istese de almaz oldum. Alacaksam da çok kaliteli bir yerden almalıydım.

Geçen gün evde kalan kekleri ne yapsam diye düşünüyordum, truff yapsam eşim yemez, zira çikolatalı şeylerden pek haz etmez kendileri. :)) (Gerçi benim eşim tatlı sevmez evde yapılanlardan bir tane yer o da ayıp olmasın diye,  bu konuda çok dertliyim çooookkk!!!Bu konuyla alakalı uzun mu uzun bir yazı yazasım var ama neyseeeee!!!) Sonra kalan keklerle kurabiyeleri karıştırıp cheesecake mi yapsam diye düşünürken ondan da vazgeçtim. Bir yandan nette gezinirken  ay çöreklerini gördüm evet ya uzun zamandır yememiştim; yapayım evde dursun gelen gidene de ikram ederim hem eşim yemezse de yemez.

Evdeki malzemelerden güzel bir ay çöreği yaptım, belli bir süre sonra ay şeklini vermekten sıkılınca kendilerini kocaman bir rula yapıp, verev kestim. Ohhh ellerime sağlık nefis oldu nefissss!!!

Malzemeler:

Hamuru için:
3 su bardağı un
100 gr tereyağı veya margarin
1/2 su bardağı soğuk süt
1 adet yumurta
1 tatlı kaşığı instant maya
3 yemek kaşığı pudra şekeri
1 tutam tuz

İç harcı  için:
1 su bardağı süt
1 su bardağına yakın toz şeker
2-3 yemek kaşığı kakao
2 tatlı kaşığı tarçın
1 su bardağı kırılmış ceviz ve fındık
1 su bardağı kuru üzüm
7-8 dilim kadar kek

Üzeri için:
1 yumurta sarısı
Dövülmüş fındık
Biraz toz şeker

Öncelikle iç harcımızı hazırlıyoruz; süt, şeker ve kakaoyu ısıtıyoruz. Şeker eriyince tüm malzemeleri karıştırıyoruz. Elimizde birbirine iyice karışmış yapış yapış bir hamur elde ediyoruz.( Macun kıvamında.)
Soğumaya bırakıyoruz.

Hamur için tüm malzemeleri yoğuruyoruz. Elimize yapışmayan bir haur olunca 10 dk kadar dinlendiriyoruz. Dinlenmiş hamurumuzu açıyoruz(mümkün olduğu kadar ince açalım), isterseniz ay şekli vermek için üçgen şeklinde kesip, içini dolduruyoruz, yuvarlayıp kapatıyoruz; sonrasında ay şeklini veriyoruz. İsterseniz de malzemeyi içine koyup rulo şeklinde sıkı sıkı sarıyoruz ve verev kesiyoruz.

Daha sonra üzerilerine yumurta sarısı, fıdık ve toz şekeri ekleyip 170 derece önceden ısıtılmış fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.

28 Kasım 2011 Pazartesi

GS'Lİ 1 YAŞ PASTASI

Sevgili Çağan Arda'nın ilk doğum günü için hazırladığım bu pastanın teması babasının fanatik Gs taraftarı olması sebebiyle bol bol fubol koktu. :))) Sevgili Melike özellikle Gs futbol topu ve 1 rakamı olsun ve beyaz olsun istedi, sonuçta ortaya böyle bir pasta çıktı.:)))
 Çikolatamızın ilk katı vanilyalı pandispanya ve beyaz çikolatalı ganaj ile kaplandı. Ara katlarında ise çikolatalı pastacı kreması ve krokan var. Alt katında ise çikolatalı pandispanya ve bitter ganaj ile kaplandı.Bembeyaz pastanın üzerindeki Gs topu bana çok renksiz gelince ben alt katına biraz renk verdim ama sonuçtan hem ben hem de Melike memnun oldu.
 Gerçi Çağan arda ilk yaşına maaesef çok hasta girdi, planlanandan biraz geç yapıldı doğum günü ama şu an daha iyiymiş ve keyfi yerine gelmeye başlamış; önemli olan da bu zaten. Sevgili Çağan Arda'nın ilk yaşını çoook kutluyor, ona uzun, sağlıklı, neşeli ve keyifli bir ömür diliyorum.

Sizlere de çoook keyifli bir hafta geçirmenizi dilerim. :)))
Sevgiler,

21 Kasım 2011 Pazartesi

TAHİN HELVASINDAN KURABİYEYE DÖNÜŞÜMÜN ÖYKÜSÜ...



Yine çook güzel bir haftaya girdik. Bu hafta hepimiz için bolluk ve bereket dolu olsun!

Geçen gün eşim elinde bir torba ile geldi iş yerinden. Baktım içinde bir kutu lokum bir kg kadar da tahin helvası.

Ben: Ne alaka???
Eşim: Oteldeki lokumcu kapatıyordu tüm departman müdürlerine hediye verdi.
Ben: Eeee sezon sonu tabii, sağolsun.

Sağolsun sağolsun da bizim evde tahin helvası hemen hemen hiiç tüketilmez ki ( 2 sene önce Ramazanda aldığım fıstıklı helva bile ki kendisi 450 gr falandı daha geçen ay çöpe gitti ve ben çok üzüldüm)ne yapacağız bu kadar helvayı??? Ayyy düşün düşün bulamadım. Sonra sevgili Figen'in facebook'taki grubunda sordum bir sürü değişik tarif geldi buradan herkese teşekkür ediyorum hele de Sedefciğimin elmalı kurabiye hamuru hazırla içine de cevizle taihn helvası koy harika oluyor demesi aklıma takıldı. Mutlaka deneyeceğim benden önce siz denerseniz mutlaka yazın. :)))

Sonra biraz da nette gezindim, bir sürü değişik tarif vardı ama içime sinen olmadı. Attım kendimi mutfağa koydum önüme tartımı, helvayı, unu vs... Bir de dolaba bakalım nerler varmış diye açtım kapağını dolabın, tereyağını aldım elim yoğurt, süt ve krema arasında gidip gelirken en son kremada karar verdim.:)))) Ayy ne kararsızmışım yahuuuu....:))) Neyseeee sonunda hamuru yaptım hiç de fena görünmüyor derken; hemen not aldım eee sonuç güzel olursa paylaşmak lazım değil mi??? Fırından çıktılar miss gibi de kokuyorlar, tatları da süpperrrrr!!!

Malzemeler:
1 çay bardağı krema
100 gr eritilmiş tereyağı
1 çay bardağı pudara şekeri
250 gr tahin helvası
3-3,5 bardak un
1 paket kabartma tozu

Tereyağı, pudra şekeri mikserle çırpılır daha sonra krema eklenir ve 1 dakika daha çırpılır. içerisine tahin helvası eklenip kremamsı bir kıvam elde edilir. Daha sonra un ve kabartmma tozu bir kapta karıştırlıp, diğer malzemelerle birlikte yoğurulur. Elinize yapışmayan yumuşakça bir hamur elde edeceksiniz. Dolapta 15-20 dakika bekletiğiniz hamuru istediğiniz gibi şekillendirip 170 derece fırında 20 dakika kadar pişirin.

Afiyet olsun!!!!

Sevgiler,
Evren


18 Kasım 2011 Cuma

FIRINDA SÜTLAÇ


Geçen gün evde süt kalmadı diye markete gittim. Alışverişimi yaptım eve döndüm baktım yaşlıca bir hanım alt kattaki komşumuza süt veriyor;  kendi tanıdığıdır veya akrabasıdır diye bir şey diyemedim. Kendi daireme çıkınca da yaşlıca bir amcanın karşı komşuya süt verdiğini görünce dayanamadım istedim 5 kgluk :))) sütün bir kısmını yoğurt yaptım, bir kısmını kaynattım içime hazır oldu eee hala süt var üstelik marketten alınanlarda var. Kalanı ile hemen sütlaç yapmaya karar verdim hem de fırında :))))

Ben sütlaç yaparken pirinci önceden haşlamayı sevmiyorum, pirinç sütün içinde pişecek ki nişastasını versin kıvamlansın. (Tabii iyice yıkanacak)

Malzemeler:

1 kg süt
1/2 su bardağı pirinç
1 su bardağı toz şeker
1 paket vanilya

Süt ve pirinci ocağa alıp, pirinçler pişene kadar kaynatıyoruz. Toz şeker ve vanilyayı da ekleyip birazcık daha kaynatıyoruz. Fırına dayanıklı cam kaselere boşalttığımız sütlacı 175 derece fırında fırının üst kısını açıp üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Tabii bu arada kasaelerin yarısına kadar suyun içinde olmasına özen gösteriyoruz.

Afiyet olsun!!!!

14 Kasım 2011 Pazartesi

GERBERA CUPCAKE

Çiçekler, çiçekler ve daha çokkk çiçekler....  Arttık boş vakitlerimde bol bol çiçek çalışıyorum üstelik de bundan çook keyif alıyorum. Ama çiçek yapmak sabır işi bunu da şimdi daha iyi anlıyorum. Bu cici cupcakeler eve gelen misafirlerimiz için hazırlandılar. İçleri bol çikolatalı.... Evdeki çiçekleri de değerlendirmek gerekiyordu doğrusu ilk çalıştığım kalıplarla benim evdekiler farklı olunca farklı çiçekler çıktı ortaya :))) Arkadaki turuncu olan ilk çalışmaydı. (Ben biraz da nette araştırma yapınca karmakarışık çiçekler oluştu aslında amaç gerbera yapmaktı ya neyse... )Ama şimdi evde bir sürü doğru çalışılmış boyanmaya hazır gerberalar var. Onları da yavaş yavaş paylaşırım...Gerçi ben bunları da çoook sevdim ne de olsa kuzguna yavrusu hoş gelirmiş. Yine de eve gelen misafirlerimizin memnun olması beni de memnun etti. Ama biraz da öz eleştiri yapak lazım:
  1. çiçeklerim tomurcukları olmamış. daha büyük olmalıydı.
  2. çiçeklerin yaprakları oldukça keskin hatlı olmuş.halbuki o kadar da presledim.
Diğer çiçeklerimle tekrar geleceğim!!!
Sevgiler,
Evren

8 Kasım 2011 Salı

9 KASIM...


Sen gitmeden önce çokk severdim Kasım ayını. Günler öncesinden hatırlatmaya çalışırdım sana doğum günümü sanki unutacakmışsın gibi. 9du uğurlu rakamım artık değil...

Sen gitmeden önce tahin&pekmez yemeyi severdim, patatesli yumurtayı da hani önce küp küp doğrardın patateleri birazcık kızartıp kırardın ya yumurtayı, sevmiyorum artık ne tahin pekmezi ne de patatesli yumurtayı...

Sen gitmeden önce severdim siyah kedileri hatta onlara dokunmak isterdim, şimdi siyah kedi görünce içim acıyor...

Sen gitmeden önce severdim kayık çekmeyi tıpkı senin öğrettiğin gibi...

Sen gitmeden önce severdim Çamlıca tepesinde çay içmeyi...

Sen gitmeden önce umursamazdım hayatı uzakta da olsa, bazı şeylerde geç kalmış da olsak babam var derdim, hani çocukken beceremezdim ya yürümeyi düşerdim hep sen tutardın kollarımdan kaldırırdın beni.

Sen gitmeden önce ben hala çocuktum ama artık büyüdüm...

Sen gitmeden önce ben tamdım, ama şimdi içimde her sene daha da büyüyen kocaman bir boşluk var...

Bugün günlerden 9 Kasım ve sen yoksun!!!

4 Kasım 2011 Cuma

ŞEKERDEN ÇİÇEKLER - AYŞE YAMAN

 Herkese merhabalar;
 Bayram öncesi bu güzel çiçeklerimizi sizlerle paylaşmak istedim. Biliyorsunuz Sevgili Ayşe şeker hamurundan çiçek eğitimi veriyor, bu haberi okur okumaz hemen maile sarıldım mutlaka ama mutlaka çalışmalarına hayran olduğum , yorumlarıyla beni yönlendiren, içten ve sıcak o güzel insanla çalışmalıydım. Sevgili Ayşe ile tarih belirledikten sonra uçak biletlerimi hemen ayarladım ve heyecanla gün saymaya başladım.

Sevgili Ayşe tam da tahmin ettiğim gibiydi içten, sıcaktı, annesi de aynı şekilde. 2 günlük eğitim boyunca her şeyden her konudan konuştuk ama en çok çiçeklerden, pastalardan, pastacılıktan... :)
Çook keyifliydi son dakikalara kadar çalıştık, boyadık.

Şimdi eve geldim ve Ayşenin öğretileri doğrultusunda çiçekler çalışıyorum, bol bol çiçekler olacak blogumda. Onları da artık bayram sonrasında yayınlamaya başlarım.
Buradan sevgili Ayşe'ye ve cici annesine tekrar tekrar teşekkür ediyorum her şey için.

Sizlere de keyifli ve güzel günler geçireceğiniz bir bayram diliyorum. Bayramdan sonra görüşmek üzere :))))
Sevgiler,
Evren...

28 Ekim 2011 Cuma

MUTLU YILLAR TÜRKİYE'M! CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN!!!

Takamam yüzüme peçeyi
Saramam bedenimi kara çarşafa
Ve ...ihanet edemem yüce Ataya

Ben Cumhuriyet kadınıyım.
Laik yaşamak varken,
Şeriat diye bağıramam.
Ekmek özgürlük eşitlik savaşında,
Erkeğimle omuz omuza vuruşmak varken,
Boynuma zincir, ayağıma pranga vurdurup,
Sinemem bir köşeye.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
İnkar edemem Nene Hatunu, Kara Fatma"yı,
Bebeği yerine mermiyi saran o yüce anayı.
Unutamam Çanakkale"yi, Dumlupınar"ı Kurtuluşu,
Her karışı şehit kanlarıyla sulanan vatanı,
Satamam ne pahasına olursa olsun.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Değer görürken öpülürken elim,
Satılamam pazarlarda köle misali.
Dünya kadınlarıyla aynı safta olmak varken,
İkinci sınıf sıfatını yakıştırmam kendime.
Kadın erkek eşitliğini vermişken elime atam,
Yine on adım geriden yürüyemem,

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Yürümek varken ilkeler elimde,
Uğraşamam sultanla sarayla hanla.
Değişemem özgürlüğümü parayla malla.
Ak güvercinleri uçurmak varken göklerde,
Dalgalandırmak varken o ayyıldızı gönderde,
Bakamam kapkaranlık semaya.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Seçme seçilme hakkım varken elimde,
Razı gelemem haksızlıklara.
Savunmadan suçsuzluğumu,
Boynumu vurduramam canice.
Ben anayım ben kadınım.
Hayat savaşında varım yiğitçe mertçe,
Susamam son sözümü söylemedikçe.

Ben Cumhuriyet kadınıyım,
Atamın verdiği bunca nimeti,
Tepemem elimin tersiyle.
Göğsümü açsalar bağrımı dağlasalar,
Sürükleseler taşlasalar Halide Edip gibi,
Ölüm bile hoş gelir binlerce şehit gibi.

Ben Cumhuriyet kadınıyım...!
 
CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUNN!!!

27 Ekim 2011 Perşembe

ASKIMMMMM DAHA NİCE YILLAR HEP BİRLİKTEEEE!!!!


Bugün hayatımdaki en güzel günlerden biri, evlilik yıldönümüm :))) 4 yıl önce de hava çok güzeldi bugün de güneşli ve sıcak :)))) Tıpkı bizim evliliğimiz gibi:))) Yıldönümümde pasta yapmasam olmazdı, gerçi çok aceleye geldi ama elimde hazır çiçeklerim vardı (Sevgili Ayşe Yaman'ın şekerden çiçekler eğitimde yaptıklarımız, eğitim fotolarını da yayınlayacağım bir kaç güne kadar ). Hepsi birbirinden güzel birbiriden zarif çiçekler. Ama ben Lilyum da karar verdim, şık ve sade bir pasta olsun istedim, ortaya da böyle bir pasta çıktı.

Canım Kocacığım,
Tam 4 yıldır acısıyla tatlısıyla bir sürü gün geçirdik, zaman geldi kızdık birbirimize zaman geldi güldük ağladık ama aramızdaki saygıyı hiç kaybetmedik. Yıllar geçtikçe sana olan aşkım ve sevgim arttı, artmaya da devam ediyor. Seninle evli olmaktan seninle birlikte bir hayatı paylaşmaktan ve seninle olan her şeyden çoook mutluyum.
SENİ ÇOOOOK SEVİYORUM SEVGİLİMM!!!!!
DAHA UZUN YILLAR BİR YASTIKTA İNŞALLAH!!!

20 Ekim 2011 Perşembe

BLOGGERLAR OLARAK YASTAYIZ


Hiç keyfim yok canım hiçbir şey yayınlamak istemiyor ama tepkisiz de kalamıyorum. Son olarak 26 olarak açıklanan aslında çok daha fazlası olduğuna inandığım şehitlerimiz için ağlıyorum. Kıyamıyorum gencecik fidanların ağaç olmadan gçmelerine, kıyamıyorum onların analarına; babalarına, kardeşlerine... Canımızı acıtan bu şerefsizlere daha ne kadar tepkisiz kalınacak daha ne kadar müsamaha gösterilecek; bunun gibi binlere cevapsız soru var kafamda...

19 Ekim 2009da çiçeklerle karşıladığınız bu aşağılıklar ülkeye geldiğinde RTE şöyle demişti: "Türkiye'de çok güzel gelişmeler oluyor, gelen arkadaşlarımızla birlikte çok şey başaracağız" Al işte sana açılım, al işte sana 19 Ekim!!!

Kızgınlığımı, nefrettimi anlatacak kelime bulamıyorum üstelik insanların bu vurdumduymazlığı da beni deli ediyor. Sosyal paylaşım sitelerinde hala ürün tanıtımı yapan, hala oyun istekleri paylaşan hala abuk sabuk konulardan bahseden insanları anlayamıyorum. Her yerde eğlence son gaz devam ediyor, peki bu şehitler kimin için ölüyor? Biraz daha duyarlı olmak gerekiyor bence...Aslında daha çok söylenecek şey var ya neyse...

Yurdun her köşesinde ağlayan analar, babalar var. Onların canları çok çok daha fazla yanıyor. Allah hepsine sabırlar versin, ölen şehitlerimizin de mekanı cennet olsun.

ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ!!!

Sevgili Baharatın Kızı'na bu paylaşımı için teşekkür ediyorum...

13 Ekim 2011 Perşembe

MICKEY & MINNIE


Çoook yoğun bir yağmurun ardından herkese merhaba. Gök gürültülü ve bol şimşekli deli gibi yağan bir yağmur vardı buralarda. Sık sık elektrikler kesildi, geldiğinde de çok düşük bir voltaj olması sebebiyle hiçbir elektrikli aleti çalıştıramadım korktum açıkcası. İşe giderken çoğu zaman tüm şalterleri indirdim, gelince tekrar çalıştırdık. Dolayısıyla kimseyi ziyaret de edemedim, post da yayınlayamadım.

Bu Mickey ve Minnie'yi ön çalışma olarak yapmıştım onay alınca da tekrar figürleyip pastaya yerleştirmiştim ancak pastaların fotoları bir türlü elime ulaşamadı :((((

Şimdilik bu kadar yakında yeni postlarla yayında olacağım :))))

Sevgiler,

7 Ekim 2011 Cuma

ELMA MARMELADI


Bilenler bilir ben alışverişlerimi genelde az az yapar sebzeleri meyveleri taze taze tüketirim.Hatta bazen bana kızarlar bu ne böyle diye:)) Ama ben taze taze seviyorum. Geçenlerde annem bana koca bir torba elma vermişti ye ye bitmedi tabiii. Ben de kalan elmalardan marmelat yapmaya karar verdim. Çok da güzel oldu üstelik ben şekerini çok da az koyduğum için nerdeyse diyet marmelat gibi oldu.

Malzemeler:
  • 1,5 - 2 kg elma
  • 1 tane çubuk tarçın ( aslında ben 2 tane kullandım çok sevdiğim için )
  • 1 çay bardağı toz şeker (siz isterseniz biraz daha arttırabilirsiniz )
  • 1/2 çay bardağı su

Elmaları tek tek soyup küp şeklinde kesiyoruz. Aralarına tarçın çubuklarını yerleştirip, şekerini ve  suyunu da ekleyip tencerenin altını açıyoruz. Elmalar kendi sularını bırakacaktır, kendi sularını çekmeye başlayınca ocağın altını kapatabilirsiniz. Son olarak blenderla elmalarımızı püre haline getiriyoruz. İşte marmeladımız hazır, afiyetler olsun!!! Haftasonu kahvaltı sofralarınızda yerini alabilir.

Herkese keyifli haftasonları diliyorum... :)))

4 Ekim 2011 Salı

HOŞGELDİN NEVA BEBEK


Çooook severdim çocukken Ankaraya gitmeyi zaten hemen hemen her haftasonu giderdik; dedem, babannem, ben ve kardeşim.(Gerçi kardeşim sevmezdi erkek çocuk yok yalnız kalıyor diye ama) Bazen diğer kuzenler de katılırdı bize hele bayramlarda mutlaka kalabalık olunurdu ya üstüste yatardık :))) ama çoook mutluyduk.
Ankara benim için kuzenler demekti; kız kıza sohbet demekti :))))


Sevgili kuzenimin yeni bir bebeği oldu NEVA BEBEK!Bende onun için ufak bir şeyler hazırladım. Annenle, babanla, ablanla,teyzenle, halanla,anneannenle, babannene, dedelerinle, büyükannele tüm sevenlerinle uzun sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı bir hayatın olsun NEVA BEBEK HOŞGELDİN!!!

3 Ekim 2011 Pazartesi

ZENCEFİLLİ LAHANA ÇORBASI


Herkese merhabalarrr!!!

Aslında bugün başka bir şey yayınlamayı planlıyordum ama sevgili Figen'imin isteği üzerine bu sağlıklı ve lezzetli mi lezzetli çorbayı paylaşmaya karar verdim. Ben oldum olası zencefili çok severim bu çorbaya da çok yakıştı, dün akşam uyarladığım çorbayı eşimle beraber pek beğendik.Bakalım siz de beğenecek misiniz?

Malzemeler:
  • 1 litre tavuk suyu
  • 1 patates
  • 1 havuç
  • 1 kırmızı biber
  • 2-3 yaprak lahana
  • 1 soğan
  • zeytinyağ
  • 1 tatlı kaşığı toz zencefil
  • tuz
Soğanları küçük küçük doğrayıp zeytinyağında kavuruyoruz. Küp küp kesilmiş havuç ve patatesi de ekleyip kavurmaya deva ediyoruz. Son olarak ince ince kesiliş olan kırmızı biber ve lahanaları da ekliyoruz biraz daha kavurduktan sonra tavuk suyunu ekliyoruz. Kaynamaya başlayınca tuz ve zencefili ekliyoruz. Sebzeler pişince ocağı kapatıp, servis ediyoruz. Ayrıca bu tarifi sevgili Paşa Sofrasının Biz Zayıflıyoruz etkinliğine yolluyorum.

Afiyet olsun! :))))

28 Eylül 2011 Çarşamba

ÇİÇEK BUKETİ


Günnaayyydııınnnn!!! Hepinize bu güzel cıvıl cıvıl çiçeklerle günaydın demek isteedim bugün :))) Pozitif enerjimiz artsın diye...:)
Şerif beyin sevgili eşi için sipariş ettiği bu çiçekleri yaparken çok keyif aldım bir yandan da heyecanım kat kat arttı. Heyecanımın sebebi şu ki eğer bir aksilik olaz ise 24 - 25 Ekim tarhileri arasında sevgili Ayşe ile bol bol çiçek yapacağız. Her yer renk rek çiçek olacak. Resmen gün sayaya başladım :)) Tabiii hepsi tek tek yayınlanacak.


Herkese bol enerjili, keyifli, lezzetli, sağlıklı günler dedim ya artık buralardayım. :)))

25 Eylül 2011 Pazar

EREN'İN SÜNNET KURABİYELERİ

Herkese kocamannnnn merhabbaaa!!!! Özlemişim hem sizleri hem de blogumu. Artık yavaş yavaş eskisi gibi ziyaretlerime başlayabileceğim sanırım. :)))








Sevgili arkadaşımın dünya tatlısı oğlu Eren'in sünnet mevlidi için hazırlandı bu kurabiyeler, modelini sevgili Didem'in sitesinde görüp uygulamaya karar verdim. Herkes tarafından beğenildi hem tadı hem de görüntüsü.






Fotoğraflar biraz aceleye geldi ama idare edin bu seferlik, herkese muhteşem bir hafta diliyorum.






Sevgiler,



Evren

29 Ağustos 2011 Pazartesi

LOR TATLISI VE HERKESE İYİ BAYRAMLAR

Eeeee sayılı gün çabuk geçer diye boşuna dememişler. Sonunda Ramazan ayının da sonuna geldik. Şimdi de bayram telaşı aldı hepimizi :) Herkese şimdiden kolay gelsin.

Bu fotoğraftaki güzelle ben ilk defa tanıştım. Ama evdekiler tarafından lezzeti çok beğenildi. Bayram için de harika bir alternatif.:)))

Malzemeler:

500 gr lor peyniri
1 su bardağı pirinç unu
1 su bardağı un
4 adet yumurta
1 pakett vanilya
1 paket kabarma tozu
1 limon kabuğu rendesi

Şerbeti için:
4 su bardağı su
4 su bardağı şeker
1/2 limonun suyu

Hazırlanışı:
Öncelikle şerbet hazırlanır. Peynir, yumurta ve diğer malzemeler yoğurma kabına eklenip mikserle yoğurulurlar. Homojen bir karışım elde edince sıkma torbası yardımı ile yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine yerleştirilir. 170 derece ısıtılış fırında üzeri kızarana kadar pişirilir.
Ilınmış olan şerbet fırından sıcak çıkmış tatlıların üzerine dökülür.

Afiyet olsun!




HERKESE ŞEKER TADINDA KEYİFLİ BAYRAMLAR DİLERİM! :)))

21 Ağustos 2011 Pazar

ARMUT TATLISI



Koskoca Ramazan ayı geldi de gidiyor bile kaç gün kaldı şunun şurasında, sadece 1 hafta :))) Bu arada yeni şeyler denedim, tattım hepsini birer birer yayınlayacağım. Tabii bu arada bayram için siparişler de başladı onlar da yayınlanacak hem de zevkle :)))


Dedik ya Ramazanda hafif şeyler yemek lazım; çok ağır yiyerek midemize yüklenmeyelim diye. Armut tatlısı oldukça hafif ve lezzetli bir tarif ama sanırım üzerine çikolata yerine biraz karamel koyarsanız daha hafif ve ezzetli oluyor. Ama maaleseef ben fotoğrafı çekene kadar elde kalan tek servis buydu :)))


Malzemeler:

4 adet armut

1 adet çubuk tarçın

3-4 adett karanfil

Limon kabuğu rendesi

Su

Şeker ( damak tadınıza göre şeker oranını ayarlayın ben odukça az tuttum )

Üzeri için çikolata veya karamel


Armutlar kabukları soyulduktan sonra tüm malzemelerle birlikte kaynatılır. Sonrasında üzerine karamel veya çikolata dökülüp afiyetle yenilir.


4 Ağustos 2011 Perşembe

TEŞEKKÜRLER MAGGI

Ramazan ayı bereketli olur derler ya bana da Maggi'den bu harika sepet geldi. Özellikle yeni ürettikleri yüksek lifli çorbaları harikaaaa!!! Ramazan çorbasız olmaz sağolsun Maggi bu açığı kapattı. :)))


Bu arada Sofrito'ya da bayıldım, inanılmaz lezzetli ve pratik! Ellerine sağlık Maggi ve çççoooookkkk teşekkürler!!!!



31 Temmuz 2011 Pazar

HAYIRLI RAMAZANLAR VE BABANNEMİN ELLERİNDEN GÜLLAÇ





Birden ne kadar çok ara verdiğimi gördüm nasıl da geçiyor zaman hızla, hissettirmeden :) Ama artık bir şeyler yayınlamak lazım değil mi? O kadar çok tarif birikti ki Ramazan boyunca hepsini paylaşmaya çalışacağım. Ramazanın ilk gününden önce ben de babannemin(mamannemin) Güllacını yayınlamak istedim. Aslında herkesi bildiği bir tarif ama olsun :)




Biliyorsunuz Ramazan Ağustos ayı ile birlikte başlıyor ve çok uzun saatler oruç tutulacak aman nolur midenizi ve kendinizi çok yormayın. Geçen sene ben Dr. Ender Saraçtan edindiğim bir kaç bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum:



Öncelikle lütfen sahurda ağır, yağlı ve tuzlu şeyler tüketmeyin. Kahvaltı türü veya çorba en ideal seçenekler. Her gün sahurda ve iftardan sonra mutlaka 2 şişe soda için, gün içerisinde kaybettiğiniz mineralleri tamamlarsınız. Mutlaka ve mutlaka hurma yiyin her açıdan çok zengin bir yiyecek ve susuzluk için ideal. İftardan sonra hemen midenize yüklenmeyin. Öncelikle güzelce bir çorbanızı için ve yarım saat ara verdikten sonra yemeğinize devam edin. Bunlar küçücük ipuçları elbette çoğunuz biliyorsunuz ama ben yine de hatırlatmak istedim. :)





Şimdi gelelim tarife (babannemin ölçüsü maalesef ki yok, siz damak tadınıza göre ayarlarsınız)

Malzemeler:

1 paket güllaç

süt

toz şeker

gül suyu

ceviz

nar

şam fıstığı


Süt ve şeker kaynatılır. İçerisine 1-2 damla gülsuyu eklenir. Güllaç yaprakları süt ve şeker ile ıslatılır. Paketin yarısında ceviz eklenir. kalan güllaç yaprakları tekrar ıslatılarak üstüste konulur. Sonrasında istediğiniz gibi süslenir.


Herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum, oruç tutanların Allah yardımcısı olsun :)))



NOT: Fotoğraf cep telefonuyla 1- sene önce çekilmişti :)))

5 Haziran 2011 Pazar

BİFTEKLİ SANDÖVİÇ



Haftasonuna kendimizi şımartmak için bu güzeli hazırlamıştım fotoğraf geçen seneden. Pazar günleri geç kalktığımız için kahvaltı ve öğle yemeği saatleri birbirine karışıyor. Sandöviç biftekli ve mantarlı. Siz istediğiniz malzemeyle hazırlyabilirsiniz. Sonra da evdeki yeşillikleri ve yakışacağınızı düşündüğünüz heer şeyi koyun biraz da fırınlarsanız nefissss olurrrr. Afiyet olsunnn!!!!







Herkese mutlu Pazarlar!!!

22 Mayıs 2011 Pazar

ATİLLA'NIN 1 YAŞ PASTASI

Herkese mutlu haftallaaaarrrrrr!!!! Çoook tatlı küçük bir beyefendinin pastasını paylaşıyorum sizlerle. Ne yazık ki Atillacık biraz hastaydı; dolayısıyla birazcı ağladı ama sonrasında kendisine geldi de hepimizin keyfi yerine geldi.





Atillanın pastası çilekli ve muzlu olarak, kreması ve pandispanyası da vanilyalı hazırlandı. Oldukça hafif ve lezzetli bir pastaydı. Yiyenlerin beğenileri kazandı :))) Ben genellikle 1 yaş pastaları siparişlerinde oldukça gerilirim çünkü ilk doğum günü çok özeldir. Beğenilmesi çok önemli bu sebeple :)))




Atilla'ya bir ömür boyu sağlıklı, mutlu, huzurlu, neşeli ve keyifli br hayat diliyorum, tüm güzellikler onunla olsun!!!!

10 Mayıs 2011 Salı

WINX KURABİYELERİ





Eşimin çok severek oynadığı bir strateji oyunu var : Travian! Hatta ben bazen " Köy Ağası " diye takılırım ona :))) Bu oyun sayesinde güzel arkadaşlıklar da edindi. Gerçi çok sinirlendiğim zamanlar da oldu bu oyun yüzünden ama bu da onun ve arkadaşalarının zevki. İşte bu oyun sayesinde tanıştığımız çok güzel bir ailenin ianılmaz cici ve kibar kızları Seral'ın doğum günü partisi için hazırlandı bu kurabiyeler. O da her genç kız gibi Winx kızlarını seviyor :)))






Seral için hazırlanan bu cici kurabiyeler özellikle rengarenk hazırlandı. Oldukça yoğun bir hafta olduğu için kurabiyeler bitiğinde sabah saat 04:45'i gösteriyordu. Ama tüm yorgunluğum telefondaki güzel sözlerle hemencecik geçti. Tekrar enerji doldum. :))) İnsanın yaptığı işler sayesinde vgüler alması o kadar güzel bir duygu ki...:)



Seralcığımın yeni yaşını tekrar kutluyorum ömrü de kurabiyeleri kadar renkli ve lezzetli olur inşallah :)))

TÜM ANNELERİN VE ANNE ADAYLARININ ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!!!


28 Nisan 2011 Perşembe

MC QUEEN & TOW MATER

Ohhhhh yaaaa bloglar açıldı artık özgürmüşüm gibi geliyor, kırk dereden su getirerek giriyorduk bloglarımıza. Üstelik de çoğu okuyucumuz giremiyordu. Neyse bunu da atlattık. Umarım tekrar etmez.








Sevgili Şebnem hanım arayıp oğlu için bir pasta rica ettiğini ancak pastada özellikle şimşek Mc Queen'in ve çekici arkadaşı Tow Materın olmasını rica etti. Ayrıca karakterlerin pasta elverdiğince büyük olmalarını rica etti.









Pasta muzlu ve çikolatalı olarak hazırlandı. Sevgili Şebnem hanımın oğlu Cihanmert!e uzun ve mutlu bir ömür diliyorum.




Sizlerle tekrar bir arada olmak çok güzel, hepinizi çoook özelemişim...:))

24 Nisan 2011 Pazar

KUZUCUĞUM BÜYÜDÜ 2 YAŞINDA OLDU :)))

Ayyy kuzucuğum nasıl da büyüyor günden güne 2 yaşında oldu bile :) Halacığım seni çooooookkkk seviyoruuuummmmmm!!! Çok mutlu, sağlıklı ve güzel yaaşaaaaaa!!!!

NOT: Ohhh beeee sonunda buradan rahat rahat yazabilmek ne güzel şey!!:))) Herkese çoook mutlu haftalar!!!

15 Mart 2011 Salı

ÇİN MUTFAĞINDAN LEZİZ BİR TATLI :))))) BLOOGER YASAKLARI KALKTI :)))


Sonunnndaaa güzel haber geldi ve Türkiye'deki blogger yasağı kalktı!!!Hepimizin gözü aydınnn!!!Yasak kalktı kalkmasına ama işleme girmesi bir kaç gün sürecekmiş ne yazık ki. Az kaldı birazcık daha sabır lütfen. :))))



Bu aralar taşınma telaşı var başımda, artık eşimle daha çok beraber olacağız :))) Her gün akşamları evde birlikte yemek yiyip, sohbet edebileceğiz. Hasret bitti anlayacağınız arkadaşlar :))) Dolayısıyla biraz da arşivden yararlanalım istedim.



Bu güzel sunumlar benim daha önce çalıştığım otellerden birinde Çin Restaurantı için yapılan tatlılar. Yapımı hem pratik hem de eşsiz bir lezzet. Biliyorsunuz vakit buldukça otelin mutfağına dalmaya bayılırım ben :))) Ustalar sağolsun hem öğretip hem de çalıştırırlar beni :)))

Gelelim malzeme listesine:

İstediğiniz bir meyve ( fotoğraflarda muz, ananas ve elma var )

1 adet yumurta

5-6 çorba kaşığı toz şeker

3/4 su bardağı süt

1 su bardağı un

1/2 paket kabartma tozu

Tarçın (isteğe bağlı ustalar koymuyorlardı ama lezzeti artıyor )

Bal

Vanilyalı dondurma

Yumurta, süt, şeker mikserler hızlı devirde iyice çırpılır sonrasında kuru malzemeler eklenerek oldukça sıvı bir hamur elde ediyoruz. Meyvelerimizi bu karışıma buladıktan sonra kızgın yağda kızartıyoruz; üzerine bal gezdirip yanına da vanilyalı dondurma ile servis yapıyoruz. Mmmmmm ellerinize sağlık harika olmuşşş!!! :)))